Dünyamız; 2023 yılı boyunca yaşadığı çelişkileri, çatışmaları, sevinçleri, acı ve üzüntülerinin etkisiyle yeni bir yıla giriş yapıyor. Her birey, insan topluluğu, sınıf, kendi beklentilerinin gerçek olmasını, planladığı hedeflerine varmayı umut ediyor ve diliyor. İnsanların bir kısmı yeni yıla girişi kutlamalarla yaparken, bir kısmı da emperyalist-kapitalist sistemin sebep olduğu savaşın yıkıcı, öldürücü şiddeti altında giriş yapıyor. Filistin, Ukrayna ve Rojava (Kürdistan) başta olmak üzere; dünyanın birçok bölgesinde, insanlar, savaşın yıkıntıları altında kalmamak için çaba gösterirken; yeni yıla, savaşın sona erdiği, acıların, ölümlerin olmadığı, çocukların arkadaşlarının ölü bedenleri arasında şaşkınca dolaşmadığı, korkusuzca sokaklarda oyun oynadıkları bir yıl olması umudu ve beklentisi içinde girmektedir. 

Kadına uygulanan her türlü şiddetin, eşitsizliğin son bulması için yürütülen mücadelenin ileri düzeyde örgütlülüğe ve kazanımlar elde eden bir mücadeleye dönüşmesi beklentisinin her geçen gün daha fazla hissedildiği koşullarda, yeni bir yıla girmekteyiz.

Savaşlara yapılan yatırımların, ekonomik krizlerin yarattığı açıkların ezilen sınıflara yüklenmesinin yarattığı sonuçlar, daha fazla artan yoksulluk, açlık ve işsizlik olmaktadır. Yeni yılda bunların daha fazla olacağının sinyalleri şimdiden verilmektedir. Fransa ve Almanya’da son haftalarda gerçekleşen grevler ve eş zamanlı olarak tarım araçlarıyla yapılan gösteriler, yeni yılın, Avrupa’da, ekonomik ve sosyal haklar mücadelesi açısından hareketli bir sürecin yaşanacağına işaret etmektedir.

Emperyalistler ve işbirlikçilerinin kışkırttığı savaşlar ve işgaller, siyasal ve ulusal baskılar, sonuçlarından kapitalist sistemin sorumlu olduğu yıkıcı doğal afetler sonucu ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin, Avrupa’ya sokulmaması için örülen utanç duvarlarının gölgesinde yeni yasakçı, insan hak ve özgürlüklerine aykırı mülteci/sığınmacı yasalarının yürürlüğe konulduğu ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılacağı 2024 yılına gireceğiz. Seçim sürecinde, burjuvazinin sömürü, zulüm ve savaş çarkını, ikiyüzlü “demokrasi” maskesini teşhir etme ve halklara siyasal gerçekleri anlatma görevi bizleri beklemektedir.

 Kapitalist sistemin egemenlerinin yeni dönemde gelişebilecek kitle hareketlerini engelleme veya etkisiz kılma yönlü hazırlıklarını yaptığını ön gördüğümüzü söylersek yanılmayız. 

Biz devrimciler, sosyalistler ve komünistler, mevcut sosyal ve siyasal koşulların, kapitalist sisteme karşı örgütlü başkaldırıyı geliştirmemiz için her zamankinden daha fazla uygun olduğunu görmek ve bu zulüm çarkının dişleri arasına sıkıştırılmış ezilen sınıfların örgütlenmesi ve sınıf mücadelesine sevk edilmesi görev ve sorumluluğunu taşıdığımızın bilincinde hareket etmek ve bu doğrultuda bir perspektife sahip olmak zorundayız. 

Yeni yılda, Orta-Doğu başta olmak üzere; dünya halklarını zorlu mücadele koşullarının beklediğini biliyoruz, ama aynı zamanda, İsrail Siyonist faşist devletinin Filistin ulusuna karşı geliştirdiği soykırım saldırısına karşı dünyanın dört bir yanında Filistin ulusuyla dayanışma amaçlı yapılan kitlesel gösterilerin; geleceğin, emperyalist-kapitalist barbarlar için pek de güvenlikli olmayacağının da habercisidir. Gelecek bizimdir, biz kazanacağız!

Yeni yıla girmeye hazırlanırken; görev ve sorumluluklarımızın bilincinde olarak, kendimizi yenileme, örgütlülüğümüzü güçlendirme ve genişletme, kendimizi eğiterek yeni koşullara hazırlanma perspektifiyle; üyelerimizin, taraftarlarımızın ve tüm ezilen sınıf mensuplarının yeni yılını kutlar, özgür ve aydınlık yarınlar dileriz!

ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)

Aralık 2023