Yeni Yılda Emperyalizme, Faşizme, Irkçılığa ve Eşitsizliklere Karşı Daha Güçlü Örgütlülük, Daha Fazla Mücadele!
Bir avuç milyarderin daha fazla mülkiyet edinmesi, sermayesini büyütmesi ve iktidarını sürdürebilmesi için yaşadığımız gezegenin kana bulanması kaçınılmaz mıdır? Orta Doğu’da, Afrika’da, Asya’da ve en yakınımızda Ukrayna’da on binlerce insanın katledilmesi, milyonların topraklarından sürülmesi kabul edilebilir mi? Filistin’de, İsrail Siyonist devletinin Filistin ulusuna karşı sürdürdüğü soykırım, sözde ateşkeslere rağmen devam etmektedir.
2025 yılında da acılar eksik olmadı. Başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere emperyalist güçlerin kışkırttığı ve desteklediği savaşlar nedeniyle sayısız insan yaşamını yitirdi. Yaşadıkları topraklar bombalarla yerle bir edilen milyonlarca insan, ölüm pahasına göç yollarına düştü; binlercesi denizlerde can verdi. Dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan kadınlara yönelik şiddet, özellikle savaş bölgelerinde daha da vahşileşirken, kapitalizmin hüküm sürdüğü tüm coğrafyalarda durmaksızın devam etti. En gelişmiş, sözde demokratik olarak tanımlanan ülkelerde bile bu şiddet sistematik biçimde sürdürüldü.
Yeni ırkçı ve militarist yasaların hayata geçirilmesi, askeri bütçelerin artırılması ve yeni bir dünya savaşına dönük hazırlıklar karşısında sessiz kalamayız. Emperyalist bloklar arasındaki pazar paylaşım savaşlarının parçası olamaz, onların kirli savaşlarının kurbanları haline gelmemeliyiz. İnsanlık iki büyük dünya savaşının yıkımını ve acılarını yaşadı; bu felaketlerden ders çıkarmak için daha ne yaşanması gerekiyor?
Her yeni yıla umutlarla giren insanlık, yaşanmış zulümlerin, katliamların ve soykırımların bir daha yaşanmaması özlemiyle barışa ve özgürlüğe ulaşmak istemektedir. Ancak gezegenimiz; eşitsizliklerin, açlığın, yoksulluğun, sömürünün ve zulmün tamamen ortadan kaldırıldığı yaşanabilir bir yer haline gelmedikçe, gerçek barış ve özgürlük mümkün değildir.
Bu nedenle, her türlü eşitsizliğin ve yıkımın kaynağı olan kapitalist sisteme karşı mücadeleyi büyütmek zorundayız. Bu mücadelenin temel dayanağı örgütlenmedir. Örgütsüz halklar güçsüzdür; hedeflerine ulaşmaları mümkün değildir. Dağınık ve parçalı yapılar, güçlü ve kitlesel örgütlülüklere dönüştürülmelidir. İşçi sınıfı ve emekçi kitleler, yaşadıkları eşitsizliklere ve zulme karşı duydukları öfkeyi örgütlü bilinç ve mücadeleye dönüştürdüklerinde, bir avuç milyarderin iktidarının nasıl sarsıldığını insanlık görecektir.
Kapitalist burjuvazinin desteğiyle güçlenen ırkçı ve faşist hareketlerin, farklı uluslardan işçileri ve emekçileri birbirine düşman etme çabalarına karşı; ulusal ve kültürel farklılıkları değil, ortak mücadeleyi, dayanışmayı ve eylem birliklerini büyütmek zorundayız.
Yeni bir yıla girerken, geçmiş yılın deneyimlerinden dersler çıkararak; umutlarımızı daha gerçekçi, mücadelemizi daha örgütlü ve kararlı kılmak için daha fazla emek ve azimle çalışmalıyız.
Bu düşüncelerle, her ulustan işçi sınıfının, emekçilerin, devrimcilerin, sosyalistlerin ve komünistlerin yeni yılını kutluyor; mücadelelerinde başarılar diliyoruz.
ADHK
Fotoğraflar












