Faşizme Karşı Öfkemizi Ortak Eyleme Dönüştürelim!

Faşizme Karşı Öfkemizi Ortak Eyleme Dönüştürelim!

AKP-MHP yönetimindeki faşist diktatörlük saldırılarında sınır tanımıyor. Kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan ve kendisini onaylamayan herkesi düşman görüyor ve saldırıyor. Faşist diktatörlüğün şefi Recep Tayip Erdoğan rakipsiz ve muhalifsiz bir rejimle kanlı iktidarını sürdürmek istiyor. 40 yılı aşkın bir süre kendi ulusal hak ve özgürlükleri, kendi kaderini kendi belirleme mücadelesini yürüten Kürt Ulusal demokratik hareketini kirli savaş yöntemiyle yenilgiye uğratamayan faşist diktatörlük; AKP-MHP hükümetinin yeni hileli oyunlarıyla savaş dışı bırakma taktiğini uygulamaya sokarken; ABD emperyalizmi ve İsrail’in başını çektiği Orta-Doğu’nun yeniden dizayn edilmesi operasyonunda pay sahibi olmak için yürüteceği kirli savaşa ve kirli oyunlarına karşı çıkabilecek bütün kesimlerin sesini kısmak, susturmak istemektedir. 

Kürt ulusal demokratik hareketi ile yaptığı görüşmeler sonrasında “barış”ın oluşması için atması gereken adımlar yerine Kobanê’de dokuz kişinin ölümüne sebep olan katliam saldırısında olduğu gibi; operasyonlara devam etmektedir. Suriye’nin yönetimini ele geçiren katiller sürüsünden oluşan HTŞ(Heyetu Tahriri Şam) ile kol kola farklı kimliklere sahip halklara karşı katliamlara devam etmektedir. Orta Doğu’daki emperyal emellerini gerçekleştirmek için içeride dikensiz bir gül bahçesine sahip olmak isteyen faşist AKP-MHP hükümeti, işçi sınıfına, öğrencilere, kadınlara, esnafa, LGBTİ+’lere karşı uyguladığı sindirme politikasını, kitleleri yoksulluğa, açlığa ve işsizliğe mahkûm ederek ve şiddet uygulayarak sürdürmektedir. Kitleleri kendisine muhtaç ederek ve korkutarak oluşturduğu atmosferle kendisinden başka bir alternatifin olmadığı mesajını topluma enjekte etmektedir.

Sindirme ve susturma saldırılarını, öncelikle; devrimci, sosyalist, komünist ve Kürt demokratik güçlerine karşı geliştiren faşist hükümet, 19 Mart 2025 günü itibariyle; kendisinin temsil ettiği tekelci komprador burjuvazinin bir başka kanadını temsil eden ve burjuva muhalefetin en güçlü partisi olan CHP ve yöneticilerine karşı gözaltına alma ve tutuklama furyası başlatmıştır. Yeni dönemde yeniden Cumhurbaşkanı olmak isteyen Recep Tayip Erdoğan, kendisine rakip olarak adaylığını koyması beklenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Üniversite diplomasının iptal edilmesinden sonra gözaltına alınmasıyla başlayan saldırı, başka iki belediye başkanı ve İmamoğlu’nun danışmanları ve gazeteci İsmail Saymaz’ın da alınmasıyla genişletilmiş, yüzün üzerinde insan gözaltına alınmıştır. CHP’ne yönelik geliştirilen bu saldırıların bir diğer hedefi de PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrıdan sonra gündeme oturan Kürt ulusal sorunun çözümüne ilişkin yoğun tartışmaların yürütüldüğü bir dönemde; yeni bir gündem oluşturarak bu sorunun tartışılmasını gölgede bırakmak ve kendisinin yerine getirmesi gereken yasal sorumlulukları ve değişiklikleri unutturmaktır.

Uzun yıllar boyunca faşist diktatörlük tarafından Kürt ulusal demokratik hareketine, devrimci demokratik muhalefete, komünistlere, sosyalistlere karşı geliştirilen saldırıların karşısında durmak yerine bu saldırıları destekleyen bir pozisyonda hareket eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yöneticileri, şimdi demokrasi, adaletin, hukukun ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığından söz etmektedirler. Ve bunlar, biz devrimcilerin, Sosyalistlerin ve komünistlerin yıllarca haykırdığı “Susma, Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganını sokaklarda haykırmaktadırlar. Türkiye Kuzey Kürdistan halklarına karşı sicili hiç de temiz olmayan CHP, mevcut devletin “sahibi” pozisyonunda bir partidir. İşçi sınıfının tek örgütlü kurumları olan sendikalara, halkların sesi olmaya çalışan sosyalist kurum ve kuruluşlara, dergilere, gazetelere ve yazarlarına verilen hapis ve para cezalarına karşı, hapishanelerde hastalıklarıyla ölüme mahkum edilen tutsaklara uygulanan baskı ve yasaklara sessiz kalarak AKP-MHP hükümetinin uygulamalarını onaylayan CHP, Kuzey Kürdistan’daki belediyelere kayyum atanmasına karşı ciddi bir muhalefet göstermedi. AKP-MHP faşist hükümeti tarafından HDP ve DEM milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak meclisten dışarı atılmasına ve hapislere gönderilmesine onay veren CHP, bugün kendisi için hak adalet ve hukuktan söz etmektedir.

AKP-MHP hükümeti tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı geliştirilen saldırının esas olarak Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olma olasılığıdır. Ki, bu, saldırıya uğrayan Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri tarafından da dile getirilmektedir.

Bu saldırı sonrasında sokaklara dökülen yüzbinlerce insan, bu olay nezdinde AKP-MHP faşist Hükümetine karşı biriken öfkelerini ve sisteme karşı olan kinini haykırmaktadır. CHP yanlısı olmayan ama yoksulluğa, işsizliğe, açlığa, baskı ve zulme ve korku imparatorluğunun yaratılmasına karşı sokağa dökülen insanlar; artık bu rejim tarafından yönetilmek istememektedirler. Kitlelerin bu isteminin yaşam bulabilmesi için alternatif projelerle öne çıkan bir önderliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Kendi kapıları çalındığında çığlıklar atan Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri, kitlelerin sokakları eylem alanına çevirmesi halinde “kamu düzeninin korunması”ndan dem vurarak eylemlerin sona ermesini isteyeceklerdir. Dolayısıyla kendi bağımsız, gerçekten sisteme muhalif, kitlelerin sistemleri doğrultusunda mücadeleyi geliştiren, onları kucaklayan ve ortak öfkeyi ortak eyleme dönüştüren bir mücadele perspektifi ve önderliğine ihtiyaç vardır.

Biz, Avrupa’da yaşayan devrimciler, Sosyalistler, komünistler ve emekçiler; Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da her türlü farklılığa karşı geliştirilen faşist saldırılar karşısında sessiz kalmamalı, geliştireceğimiz sokak eylemlilikleriyle; Türkiye’nin metropollerinde faşist rejimin saldırılarına karşı direnen kardeşlerimiz, yoldaşlarımızla dayanışma içinde olmalıyız! 

Her yerde ve herkes için demokrasi!

Kahrolsun faşizm ve her türden gericilik!

Kahrolsun AKP-MHP faşist diktatörlüğü!

Yaşasın halkların birleşik devrimci mücadelesi!

ADHK

20 Mart 2025

Fotoğraflar

Faşizme Karşı Öfkemizi Ortak Eyleme Dönüştürelim! konulu fotoğraflar