FAŞİST ÖRGÜTLENMELERE KARŞI ÇIKALIM, DEVRİMCİ ÖRGÜTLENMELERİ GÜÇLENDİRELİM!

FAŞİST ÖRGÜTLENMELERE KARŞI ÇIKALIM, DEVRİMCİ ÖRGÜTLENMELERİ GÜÇLENDİRELİM!

Özel mülkiyetin korunması için yaygın örgütlenmelere sahip olan kapitalist burjuvazi, özellikle ekonomik ve siyasal krizler ve savaş hazırlıklarına başladığı dönemlerde, olası başkaldırıların bastırılmasında kullanacağı paramiliter faşist örgütlenmelerin oluşmasına zemin hazırlar ve besler. Bu örgütlenmeler, sömürü ve zulüm çarkının dişleri arasında ezilen, yaşam koşulları sürekli kötüleşen insanların sorunlarının çözümünden yana çalıştıklarının propagandasını yaparak kitlelerin desteğini almaya çalışırlar. Kimi zaman da bunda başarılı olurlar. Özellikle de devrimci, sosyalist hareketlerin güçsüz oldukları, toplumsal gelişmelere müdahil olamadıkları dönemlerde bu başarıyı yakalayabilmektedirler.

Son 10 yılda Avrupa ülkelerinde ırkçı-faşist partilerin örgütlenmelerinin gidereky aygınlaştığına tanık olmaktayız. Hatta bunlar, artık açıktan açığa, özel örgütlenmelerini deşifre etmektedirler. İtalya’da faşist Giorcia Meloni’nin başbakanlığında hükümetin kurulması, Isviçre, Macaristan, Polonya, Hollanda’da sağcı partilerin seçimleri kazanarak hükümete gelmeleri, Almanya ve Fransa’da faşist partilerin seçimlerde ciddi oy potansiyeline ulaşmaları, göçmenlere karşı geliştirilen silahlı saldırılar, ırkçı-faşist mülteci yasalarının çıkarılması, mültecilerin evlerine ve mülteci yurtlarına gece baskınlar yapılarak sınırdışı edilmeleri, durumun ciddiyetini göstermektedir. Sağcı hükümetlerin yasal düzenlemelerinin başında aile, çocuk bakımı, kadın bedenine ve LGBTİQ yönelik politikalar gelir. Muhafazakâr, sağcı partilerin iktidarı ataerkilliği güçlendirerek en çok kadınları eziyor. Kürtajın yasaklanması, ailenin kutsallığının güncellenerek toplumsal cinsiyet rollerinin pekiştirilmesi, savaş ve işgaller kadınları zorunlu göçe zorluyor. Yaşadıkları Avrupa ülkelerinde sosyal haklar kısıtlanarak kadınlar daha da yoksullaştırılıyor. Tarihsel deneyimler muhafazakâr sağ iktidarların en çok da kadınlar için tehlike olduğunu defalarca kez gösterdi. Bu nedenle faşizme, ırkçılığa karşı Franco faşizmine karşı “NO PASARAN” diyen Dolores Ibárruri ‘ yi hatırlayalım.

Kasım 2023’te Almanya’nın Potsdam kentinde toplanan AfD üyeleri (kimi CDU üyeleri de bu toplantıda yeralmıştır.); „Remigration“ (Tersine Göç) ismini verdikleri yeni yabancı düşmanlığı kampanya çağrısı ile Alman vatandaşı olup olmadığına bakılmaksızın milyonlarca göçmenin sınırdışı edilmesini isteyen sloganlar atmışlardır (Almanya Almanlarındır, Yabancılar Dışarı!). Bu kirli „Irk esasına dayalı türdeş bir topluma ulaşma“ planını uygulamaya koymak için; ekonomik, siyasal ve hukusal desteklerini oluşturmaya başlamışlardır. Bir yandan da Alman Savunma Bakanlığı Alman halkını savaşa hazır olmaya ve askere katılmaları için çağrıda bulunuyor.

Halkın giderek yoksullaştığı, bir türlü „eskimeyen“ düzen partilerine güvenini yitirdiği, mevcut hükümetlerin sorunları çözmek yerine yeni sorunların oluşmasına sebep oldukları koşullarda; kimin alternatif olacağı sorusunu güncel kılmaktadır. 

13 Ocak 2024 tarihinden beri Almanya’nın birçok kentinde „AfD STOP“ (AfD Durdurulsun!) istemli sloganlarla meydanlara çıkan onbinlerce insan, sonucu kendilerinin belirleyeceğini haykırıyordu. Irkçı-faşist parti ve gruplara ve onların kirli politikalarına karşı meydanlara dökülen onbinleri selamlıyoruz. Bu gösteriler seri halde sürecektir. Irkçı yasaların ve planların esas muhatabı olan göçmenler bu gösterilerde yerlerini almalı, ırkçı-faşist hareketlerin gelişip güçlenmesini engellemek için meydanlara dökülen insanlarla mücadele birliğini geliştirmelidir. Sömürüden, yoksulluktan, pazarların yeniden paylaşımı ve egemenliği için yürütülen savaşlardan, ulusal ve cinsel eşitsizliklerden, dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasından kurtulmak ve bir daha Hitler faşizmi benzerini yaşamak istemiyorsak; hangi ulustan ve renkten olduğuna bakılmaksızın,birleşik mücadele örgütleri geliştirmeli, daha fazla birlikte yürümeliyiz!

Faşist örgütlenmeleri engellemeli, birleşik devrimci örgütlenmeleri oluşturmalıyız!

ADHK ( Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)

ADKH ( Avrupa Demokratik Kadın Hareketi)

SYM (Sosyalist Gençlik Hareketi)

17 Ocak 2024