Emperyalist Savaşlara Karşı Dur, Sosyalizm İçin Örgütlen!

Emperyalist Savaşlara Karşı Dur, Sosyalizm İçin Örgütlen!

Hitler Faşizminin 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgaliyle başlattığı 2. Dünya savaşının insanlığa yaşattığı yıkım ve tahribatlara dikkat çekmek, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için mücadelenin önemine vurgu yapmak amacıyla 1945 yılında sosyalist ülkeler tarafından ilan edilen “1 Eylül Dünya Barış Günü”nün önemi, emperyalistlerin bölgesel savaşlarla yoksulların dünyasını cehenneme çevirdiği günümüzde daha da öne çıkmaktadır. 

Burada yapılan barış çağrısından, yalnızca küskünlerin barışması anlaşılmamalıdır. Barış, eşitsizliklerin üstünü örten, sömürü ve zulmü görünmez kılan değil, eşitsizliklerin son bulduğu ve adaletin tesis edildiği bir rol oynamalıdır. Dünyamızdaki zenginliklerin mülkiyetini elinde bulunduran bir avuç burjuva sınıfının milyarlarca insanın sömürüsüne dayalı kapitalist sistem var olduğu sürece; eşitsizliklerin ve savaşların son bulmayacağının bilinciyle sormak gerekir: ezen Ulus’un tahakkümü, zorbalığı sürerken; ezilen Ulus’la gerçek bir barış kurulabilir mi? Erkek egemenliğinin dayattığı kültürel, sosyal ve politik tahakküm altında kadınların ve LGBTİ+ların kiminle ve nasıl bir barışı olacaktır? 

Doğayı ve çevreyi rant uğruna talan eden, hayvanların yaşam alanlarını gasp ederek onları yok oluşa sürükleyen, doğal yaşam koşullarını yok eden ve insanı etobur haline getirip başka bir canlının yaşamına son vererek kursağını doyurmaya mahkûm eden kapitalist sistem ile barışmak mümkün müdür? 

Pazarların, yeraltı zenginliklerinin yeniden paylaşılması, meta ve sermaye dolaşımının önündeki engellerin tümüyle kaldırılması ve bu dolaşımın bütün dünyada kapitalistler için daha uygun hale getirilmesi amacıyla yürütülen vekâlet savaşlarının; insanlığa yaşattığı yıkımın boyutu, ikinci Dünya Savaşı’nın yarattığı tahribatı geride bırakmıştır. Sudan, Yemen, Suriye, Irak, Afganistan, Libya, Ukrayna topraklarında gerçekleştirilen katliamlarla milyonlarca insanın ölümüne ve milyonlarcasının topraklarını terk etmesine sebep olan ve Filistin ulusuna karşı yürütülen soykırımın sorumluları; kapitalist-emperyalist sistemin efendileridir.

Bu manzaranın son bulmasından yana olan her insanın duyarlılık gösterip yaşananlara karşı sesini çıkarması ve zulme, sömürüye, talana, yıkım ve tahribatlara karşı mücadele etmesi, mücadele edenlerle dayanışma içerisinde bulunması zorunludur. Dünya üzerinde savaşların son bulması ve gerçek barışın sağlanabilmesi için sömürü sistemi kapitalizme karşı mücadele edip sosyalizmi inşa etmek için örgütlenmeliyiz!

Savaştan yana olan emperyalist ve kapitalist devletlerin kurumları (örneğin; Birleşmiş Milletler örgütü) sosyalist ülkeler tarafından ilan edilen 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kabul etmeyip başka bir günü veya günleri barış günü ilan etmeyi tercih etmişlerdir.

Bizler savaş istemiyoruz. Bizler savaşın karşısındayız, barıştan yanayız. Ancak biliyoruz ki; gerçek barış savaşların sebebi olan sisteme karşı mücadeleden, direnişten, ezilenlerin ortak mücadelesinden doğacaktır. İllüzyonlara değil hakikate yaslanıyoruz. Bireysel çıkar hesaplarına değil, özgürlük düşümüze inanıyoruz.


- Kahrolsun emperyalizm-kapitalizm!

- Yaşasın ezilenlerin birleşik mücadelesi!

- 1 Eylül Dünya Barış günü kutlu olsun!

- Yaşasın sosyalizm!


Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK)