Rê û Rêç (Yol ve İz) Belgeseli Köln‘de İzleyenlerle Buluştu!

Rê û Rêç (Yol ve İz) Belgeseli Köln‘de İzleyenlerle Buluştu!

Köln’ün kültürel buluşma noktalarından biri olan Alte Feuerwache‘de 15 Eylül tarihinde İbrahim Kaypakkaya‘nın yaşamından ve mücadelesinden kesitlerin sunulduğu ve yönetmenliğini Keremo‘nun “Rê û Rêç” belgeseli Köln ve çevresindeki izleyicilerle buluştu. Organizasyonunu Partizan ve Sınıf Teorisi’nin yaptığı belgesel etkinliği İbrahim Kaypakkaya şahsında devrim ve komünizm mücadelesinde sembolleşen ölümsüzler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Başlangıç konuşmasından sonra gösterime geçildi. 

“Rêç” kelimesini Kürtler kültürel ve sanatsal eserlerinde metaforik derinlik vererek yaygın olarak kullanmaktadır. İz yani rêç geçmişten günümüze varlığı yok sayılmış coğrafi olarak Ortadoğu’nun kalbinde yer alan ve tüm bölge halkları gibi kadim bir halk olan Kürtlerin kolektif hafızasını anlatmak için kullanılır. Tarihinde katliamlar, sürgünler, büyük zulümler görmüş ve mücadeleler vermiş bir ulusun kolektif hafızası böyle oluşur. Ulusal varoluş izleri hatırlatmak ve bu izleri sürmekle mümkündür. Kürtler için iz, geçmiş yaşamı ve savunulmak istenen kimliği vurgulayan bir unsur olurken yol yani rê kelimesi de kolektif kurtuluş anlamına gelebilecek temalarla sık sık ilişkilenir. Bu nedenle Kürtler için “rêç” ve “rê” kelimeleri Kürtler için hem kültürel, hem tarihi, hem de manevi anlamda sembol olarak görülebilir. 

Yol ve iz kavramları elbette dünyadaki bir çok halk ve politik hareket için sembolik anlamlar ifade edebiliyor. Kürtler için ayrı derinlikte anlam ifade etmesinin başlıca sebepleri Kürtlerin tarih boyunca ezilen ve son yüzyılda dört parçaya bölünerek imha ve inkar politikalarına maruz kalan bir ulus olmasından ileri gelmektedir. Yol, kurtuluşa giden mücadele güzergahını, iz ise bu mücadelede verilen bedelleri ve tarihi tecrübeleri temsil eder. Kürtlerin ulusal şekillenişinde devrimci olmak öznel bir seçimden ziyade nesnel bir zorunluluk olarak görünüyor. Gerici dünyadaki her türden verili toplumsal modelden ve yerleşik ideolojiden kopuşta devrimci olmanın ön koşulu olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda Kürtlerin devrimci fikirlerle ve devrimcilerinde Kürtlerin varolma gerçeğiyle buluşması elbette imkansız olmayacaktı. Kaypakkaya ile çağdaş olan bir çok devrimci Kürt gerçeği ile buluşurken, verili senaryonun dışına ya hiç çıkamamıştı ya da radikal bir çıkış gerçekleştirememişti. 

Hazırlanan bu belgesel Komünist Önder Kaypakkaya’nın hayatından kesitleri, onu doğrudan ya da dolaylı olarak tanıyanların anlatımları ile sunarken onun Kürtlerin ulusal kurtuluş mücadelesi ve varoluşunu belirleme hakkı konusundaki fikir ve eylemlerini farklı gözlerden bize sunmayı başarıyor. Bu anlamda belgesel bize Kaypakkaya’nın Kürt ulusal meselesindeki radikal rolünü dr yeniden kavratıyor. Belgesel Kürtçenin Kurmanci lehçesini veya Türkçe bilenlerin izleyebileceği iki dilli bir yapıya sahip. Belgesel bize bu metinde anlatmaya çalıştığımız Kürt gerçekliğini ve bu gerçeklikte Kaypakkaya’nın fikirlerini hatırlatırken hemde Kurdistan topraklarındaki o genç komünistin bıraktığı izleri gösteriyor.

Gösterimin ardından izleyiciler beğenilerini ifade ettiler ve yorumlarda bulundular. 

Fotoğraflar

Rê û Rêç (Yol ve İz) Belgeseli Köln‘de İzleyenlerle Buluştu! konulu fotoğraflar