Köln'de Belgesel Gösterimi

Köln'de Belgesel Gösterimi

Beş değil on iki kişi

Gecekondu şehitleri…”

Tarihteki toplumsal mücadeleleri öğrenmek isteyen günümüz dünyasının Kaypakkaya takipçisi, yukarıda Emekçi’nin alıntılanan ezgisiyle meraklandığında, 1 Mayıs Mahallesi’nin 2 Eylül Direnişi ile ilgili birçok sözel, görsel ve yazılı bilgiye tek tıkla ulaşabilir. Hemen hemen aynı döneme denk gelen ve aynı hareketin önderlik ettiği “Deşt Toprak İşgali” sözel ve yazınsal anlatılarda yerelde kalırken, genel kolektif hafızada kendine pek yer bulamamıştır.

Dünün Tecrübesiyle Geleceğe Uzanmak

Uzun yıllardan sonra, Dersim’in Deşt Nahiyesi’nde 1979 yılının 31 Mart - 2 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen toprak kamulaştırma eylemi belgeselleştirildi. Yurt dışı gösterimleri devam eden “Deşt Toprak İşgali” belgeseli 18 Kasım’da Köln’de izleyicilerle buluştu. Gösterim öncesi ADHK’dan izleyicilere hitaben bir metin okundu. Metinde Türk Devleti’nin

Türk İslamcı faşizminin Kürt halkı üzerinde boyutlanan imha politikası teşhir edilerek İsrail'in Filistin'e karşı işlediği savaş suçları ve Ukrayna’da süren Rus işgali hatırlatıldı. Dünya’da dolaylı yoldan bir paylaşım savaşı yaşandığı ve Dünya'nın şu anki hercumerç hali düşündürülerek katılımcıların ilgisi geçmiş tarihe, Deşt Toprak İşgali günlerine, çekildi. İşgal Günleri’yle ilgili olarak Aydınlık Gazetesi’nin o dönem attığı anti-proganda başlık aktarıldı:

"sahte solcular okul yapılacak araziyi işgal ettiler”

Bu bahisten sonra müzik dinletisine geçildi. Müzik dinletisinin ardından belgesel gösterildi. Gösterim sonrası birkaç çarpıcı değerlendirme yapıldı. Kaypakkayacı kurumların tarihsel anlatılarda yeterli eser bırakmadığı ve çekilen belgeselin içerik ve teknik açıdan zayıf olduğu söylendi. Tarihsel hafıza ve görsel kütüphane oluşumunda belgeselin önemli bir noktada durduğu paylaşıldı. Belgeselin anlatımı, eylemin kendiliğinden gelişen önderliksiz faaliyet olduğunu düşündürüyordu. Dönemi yaşayan ya da dönem hakkında bilgileri olan katılımcılar bunun böyle olmadığını aylar öncesinden planlanan ve öncünün rolünün etkin görüldüğü bir eylem olduğunu aktardılar. Diğer yandan belgeselde iyi bir tanıklık profili olmadığı, dönemin askeri yapısının o kadar hoşgörülü olmadığı söylendi. Bunun üzerine aynı coğrafyada bir kaç yıl sonra Behzat Firik’in vahşice katledilmesi düşünüldü. Diğer yandan günümüz Ovacık deneyimi ile Deşt Pratiği arasında aynılıktan ziyade sınırlı benzerlikler olduğu anlatıldı. İkisi de halkı ortak üretime katmış, dayanışma kültürü üzerinde pozitif rol oynamıştır. Ortak düşünce: “Deşt Toprak İşgali” belgeseli tarihsel hafızayı diri tutması yönüyle önemli bir yere sahiptir.