Duisburg’da Kayyum Protestosu Düzenlendi
Bahçeli’nin DEM Parti milletvekillerinin elini sıkmasıyla ve Öcalan’ı Meclis’e davet etmesiyle başlayan süreç, Esenyurt belediye başkanının görevden alınıp tutuklanması ve yerine kayyum atanması ile sonuçlanmıştı. Daha bunun etkileri sürerken Cumhur İttifakı’nın (dolayısıyla devletin) esenliği için üç belediye başkanı (Mardin, Batman, Halfeti) görevden alınarak yerlerine kayyum atandı. Dün kendi kontrolünde bir komünist ideal oluşturmak isteyen devlet refleksi
(Mustafa Kemal’in emriyle kurulan sahte sınıf partisi olarak TKP), bugün de “Kürt sorunu benim belirlediğim şekilde çözülecektir ve muhalefet eden herkes (bu, DEM Parti’ye ayar verme anlamı taşır) hizaya çekilecektir” mesajını vermektedir.
Milli zulmün giderek tek rasyonel gerçeklik olarak algılatıp Türk hakim sınıf ideolojisinin Kuzey Kürdistan ve Türkiye toplumlarında farklı şekillerde ve güçlenerek yeniden üretildiği bir momentten geçiliyor. Türk olmanın üstün olma; Kürt olmanın da baskıya ve ezilmeye müstahak olma anlamına geldiği, bilinçlerin bu biçimlendirilmeye çalışıldığı söylenebilir. Bunun gibi bilinçaltı yapılarıyla Kürtlerin ulusal baskıyı kabullenmesi beklenirken Türklerinde kendi egemen devletinin savunucusu olarak davranması isteniyordu. Ama Kürt halkı için bu öyle olmuyordu.
Belediye binaları, sokakları ve dükkanları abluka altına alınan, kayyum atanan bu şehirlerdeki halk, kendi seçilmişlerine sahip çıkmak için meydanlara akacaktı. Aktif bir şekilde onuruna ve kimliğine sahip çıkacaktı. Kameralara yansıyan görüntüler, devletin o topraklardaki tapu senedi gibi hareket eden polislerin vahşetini ve zorbalığını gözler önüne sererken, dayatmalara karşı direnişin halklaştığını da gösteriyordu. Normal şartlarda düzenle olan çelişkilerini mücadeleye dönüştürmeyen bireyler bile bu şiddet çemberi karşısında sessiz kalamadı. Örneğin, sokakta yürüyerek aldığı poşet dolusu ekmekle evine giden bir kişi, yerde bulduğu taşı şehrini ve belediyesini işgal edenlere karşı bir tepki olarak fırlatıyordu. Hem belediye yönetimleri gasp edilen şehirlerdeki hemde diğer bölgelerdeki Kürt halkı, devrim ve demokrasi güçleri meydanlarda ya da görevden alınan belediye başkanlarının yanındaydı.
Kuzey Kürdistan’daki belediye yönetimlerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla, Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde eylemler düzenlendi ve düzenleniyor. Almanya’nın Duisburg şehrinde 5 Kasım’da Kürdistanlıların, devrimci ve demokratik örgütlerin bir araya gelmesiyle bir protesto gösterisi yapıldı. Saat 17:00’de Duisburg tren garı önünde yaklaşık 50 kişinin katıldığı eylemde Kürtçe, Almanca ve Türkçe konuşmalar yapıldı. Eylem halaylar, zılgıtlar ve sloganlarla sürdü. Eylem sırasında iki Türk faşisti farklı zamanlarda sözlü taciz içeren provokasyonlarda bulundu ve tacizci faşistlerle kitle arasında küçük fiziksel bir münakaşa yaşanırken bu provokatörler Alman polisi tarafından uzaklaştırıldı. Eylem ezgiler, halaylar ve sloganlarla son buldu.
5 Kasım 2024