AGEB ve ADHK’dan Stuttgart, Innsbruck, Viyana ve Zürih'te Ortak Paneller
“Emperyalist Savaş Kıskacında; Ortadoğu’da Gelişmeler ve Türk Devletinin Çıkmazı!” başlıklı gündem etrafında bir araya gelen ADHK ve AGEB Almanya Stuttgart, İsviçre Zürich ve Avusturya’nın Wien ve Innsbruck şehirlerinde ortak paneller düzenledi. Yapılan panellerde ADHK ve AGEB adına söz alan panelistler Ortadoğu ve birçok bölgede devam eden haksız savaşlara ve bu savaşlar karşısında halkların mücadelelerini konu alan kapsamlı sunumlar gerçekleştirdiler.
İki kurumun ortak yaptığı panellerde ADHK adına yapılan sunumlarda emperyalist savaşların dünya halkları üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekilerek özetle şunlara değinildi:
Ortadoğu’daki Gelişmeler: Emperyalist Müdahaleler ve Direniş Dinamikleri
Ortadoğu, emperyalist müdahalelerin sonucu olarak savaş ve yıkımın odak noktası olmaya devam etmektedir. İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik saldırısı ve sonrasında yaşanan soykırım suçları, bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirmiştir.
Suriye’de ise 13 yıldır süren iç savaş, emperyalist güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda varılan bir anlaşma ile 15 gün gibi kısa bir sürede son bulmuş; ancak yerine daha gerici bir yapı olan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki bir rejim öne çıkmıştır.
Rojava Kürtlerinin elde ettiği kazanımlar ciddi bir tehdit altındadır. Türkiye’nin bu bölgeye yönelik sürekli saldırıları ve Kürtlerin siyasi statü taleplerine karşı gösterdiği şiddetli direniş, çözüm yollarını daha karmaşık hale getirmektedir. Bu bağlamda, Suriye Kürtlerinin politik kazanımlarının korunması için mücadele edilmesi çağrısı yaptı.
Türk Devleti’nin Çıkmazı: Faşizm ve Pragmatizm Arasında Sıkışma
Faşist Türk devleti, Suriye politikalarında kazanan tarafta yer almayı hedeflese de kendi iç yapısındaki faşist açmazlarla başa çıkmakta zorlanmaktadır. Üniter yapıyı koruma bahanesiyle azınlıkların demokratik taleplerine karşı şiddet uygulamaya devam eden Faşist Türk Devleti, Kürtlere yönelik baskıcı politikalarını da sürdürmektedir.
Aynı zamanda, Rojava Kürtlerine karşı şiddetli bir askeri tutum sergilerken iç politikada pragmatik adımlar atmakta; bu durum, Türk devletinin faşizmle iç içe geçmiş derin bir çıkmazda olduğunu göstermektedir.
Avrupa ve Küresel Gelişmeler: Emperyalist Politikaların Yansımaları
Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’daki çatışmalar, Avrupa üzerinde de önemli etkiler yaratmıştır. Ekonomik krizler, göç dalgaları, yabancı düşmanlığı ve aşırı sağın yükselmesi gibi sorunlar giderek belirgin hale gelmektedir. Almanya ve Fransa’da yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, bu ülkelerin emperyalist politikalarının içeride yarattığı baskının bir yansıması olarak değerlendirilmektedir.
Emperyalizme ve Faşizme Karşı Sosyalizm Mücadelesini Yükselt!
Panellerde, emperyalizmin dünya halklarının baş düşmanı olduğu ve savaşların kaynağının kapitalist sistemden beslendiği açıkça vurgulanmıştır. Bu bağlamda, emperyalizme ve faşizme karşı birleşik bir mücadele verilmesi gerektiği, sosyalizmin mücadelesinin yükseltilmesi ve savaş karşıtı bir cephe oluşturulmasının hayati olduğu ifade edilmiştir.
ADHK’nin başlattığı “Emperyalist Savaşlara Karşı Sosyalizm Mücadelesini Yükselt, Geleceği Örgütle!” kampanyası ile ADGB’nin “Faşizme ve Irkçılığa Karşı Enternasyonalist Mücadeleyi Büyütelim” kampanyaları, bu çabaların önemli birer ayağı olarak değerlendirilmiştir.
Halkların Kurtuluşu Devrim ve Sosyalizmde!
Tüm sunumların ortak vurgusu, halkların gerçek kurtuluşunun devrim ve sosyalizmde yattığı yönündedir. Bu doğrultuda mücadele, halkların kendi kaderlerini ellerine alması ve geleceği örgütlemesi için bir çağrı niteliği taşımaktadır.
Yapılan panellerde AGEB adına yapılan sunumlarda kapitalizmin serbest rekabetçi dönemden emperyalizm aşamasına geçişi ve bu sürecin yarattığı tarihsel dikkat çekilen sunumlarda özetle şu ifadelere yer verildi.
Kapitalizmin Emperyalizm Aşaması ve Çelişkiler
Panel konuşmalarında, kapitalizmin serbest rekabetçi dönemden emperyalizm aşamasına geçişi ve bu sürecin yarattığı tarihsel çelişkiler ele alınmıştır. 1. ve 2. Emperyalist Paylaşım Savaşları’nın dünya üzerindeki etkileri değerlendirilmiş; özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ABD öncülüğünde uygulamaya konulan neoliberal politikaların, dünyanın ekonomik ve siyasi dengelerini yeniden şekillendirdiği belirtilmiştir. Emperyalist güçlerin çıkar çatışmalarını şekillendiren üç ana blok şu şekilde ele alınmıştır: Başını ABD’nin çektiği birinci blokta Kanada, Japonya ve İngiltere gibi ülkeler yer alırken Avrupa Bloğunda ise Almanya ve Fransa liderliğinde Avrupa ülkeleri. BRİX Bloğunda ise Çin ve Rusya öncülüğünde gelişmekte olan ülkeler.
BRICS çerisinde Çin’in ekonomik, Rusya’nın ise askeri liderliği öne çıkarken; ABD-Çin ekonomik rekabeti ve Rusya-Ukrayna savaşı, emperyalist güçler arasındaki çelişkilerin derinleştiğini gösteren güncel örnekler olarak tartışılmıştır.
Ortadoğu’daki Savaşlar ve Direnişler
Panellerde, Ortadoğu’nun emperyalist müdahaleler nedeniyle süregelen çatışmalara sahne olduğu vurgulanmıştır. İsrail-Filistin çatışmaları, İsrail’in soykırım politikaları ve İran’ın bölgesel savaşa çekilme çabalarına karşı direnişi ele alınmıştır. Yemen’deki saldırılar ve bu saldırılara karşı uluslararası sessizlik, emperyalist güçlerin ikiyüzlü politikalarını gözler önüne sermektedir.
Kürtlerin Rojava’daki kazanımları, Türk devletinin saldırgan politikalarının hedefi haline gelmiştir. Türk devleti, Rojava’daki Kürt ulusal hareketine yönelik askeri operasyonlarıyla yalnızca Kürtlerin özerklik kazanımlarını değil, aynı zamanda bölgedeki anti-emperyalist ve devrimci hareketleri de tasfiye etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Türk devletinin Öcalan hamlesi ve DEM Parti üzerinden hareketin içten bölünmesine yönelik girişimler tartışılmıştır.
Anti-Emperyalist Mücadele ve Devrimci Stratejiler
Konuşmalarda, Lenin’in emperyalizm analizine dayanarak, devrimci iç savaş stratejisinin bugünün koşullarında da geçerliliğini koruduğu belirtilmiştilerek, devrimci ve komünist güçlerin kendi ülkelerindeki egemen sınıflara karşı anti-emperyalist mücadeleyi büyütmeleri bir zorunluluktur ifadelerine yer verildi..
Filistin ve Kürt sorunlarının yüz yılı aşkın süredir çözülmediği ve Ortadoğu’da bölgesel mücadelenin merkezi konularından biri olduğu ifade edilmiştir. AGEB temsilcisi, ulusal hareketlerin anti-emperyalist temelden kopmadan mücadelelerini sürdürmesinin zorunluluğuna dikkat çekmiştir.
Anti-emperyalist olmayan hiçbir ulusal hareketin kazanımlarını koruyamayacağı vurgulanmış; ideolojik farklılıkların mücadele içinde aşılabileceği ve anti-emperyalist güçlerin birleşerek ortak bir cephe oluşturması gerektiği ifade edilmiştir. Bu sürecin, eylemlerle ve dayanışmayla örüleceği vurgulandı.
Yapılan ortak panellerde ADHK ve AGEB adına yapılan sunumlardan sonra çok sayıda katılımcı söz olarak yapılan sunumlar ekseninde fikir ve düşüncelerini paylaşarak, panelistlerin yaptıkları sunumlar doğrultusunda sorular yönelttiler. ADHK ve AGEB temsilcilerinin gelen soru, görüş ve öneriler hakkında yaptıkları değerlendirmeler sonucu paneller başarıyla sona erdi.