Emperyalizm ve onun yerli işbirlikçilerinin ezilen halklar üzerindeki barbarlıkları ve katliamları durmak bilmeden devam ediyor. Yıllardır Orta Doğu’da, özelde ise Suriye’de sürdürülen emperyalist talan savaşları, bugün daha da büyük bir boyut kazanmış durumda. 

Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye ve Tartus bölgelerinde, kadın, çocuk demeden sivillere yönelik saldırılar yapılmakta, binlerce insanın katliamına tanıklık edilmektedir. Bu saldırıları gerçekleştirenlerin, HTŞ (Heyet Tahrir Şam) gibi cihadist gruplar olduğu görülse de, asıl katillerin ABD, İsrail ve faşist Türk devleti olduğu unutulmamalıdır. 

Bugün başta Aleviler olmak üzere, Selefi gericilerin dışında kalan tüm inanç, azınlık milliyetler ve halklar, bu saldırıların hedefi durumundadır. Türkiye'nin ırkçı ve selefist medya organları ise bu katliamları gizleyerek, "geçmiş rejimin kalıntılarının provokasyonu" gibi pervasız açıklamalar yapmaktadır. Bu tür açıklamalar, Türk-İslam sentezli faşist Türk devletinin, ABD ve İsrail’in yanında saf tuttuğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Bu katliamlar, emperyalistlerin “Büyük Orta Doğu Projesi”nin bir parçasıdır ve Erdoğan da bu projenin eş başkanlarından birisidir. Bununla birlikte, Türkiye ve Kuzey Kürdistan da bu projeden dışlanmamıştır. Bu coğrafyada, farklı inançların, azınlık milliyetlerin ve halkların birbirine düşman edilerek katliamların yaşanmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Tek garanti, halkların kardeşliğini örgütlemek ve bu temele dayalı direnişi inşa etmektir. 

Suriye’deki bu insanlık dışı katliamlar, emperyalist barbarlıkların ve vekalet savaşçıları tarafından gerçekleştirilen zulümlerin sonucudur. Bu saldırıların gelecekte de devam etmesini engellemek için halkların örgütlenmesi ve topyekûn bir karşı duruş sergilenmesi gerekmektedir. Eğer örgütlü bir direniş sağlanmazsa, bugün yaşananların yarın da devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. 

Bu gerçekliğin bilincinde olarak, tüm halkları ve ilerici güçleri, bu saldırılara karşı birleşik bir mücadele için dayanışmaya davet ediyoruz. "Ya hep beraber, ya hiç birimiz!" diyerek, halkların kardeşliği için omuz omuza direnişi örgütlemeliyiz!

Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu

ADHK

10 Mart 2025