Egemenliklerini zorbalıkla, sömürü ve kanla sürdüren günümüzün DEHAK’ları emperyalistler ve onların uşakları; Newroz ateşinin ilk yakıldığı Mezopotamya topraklarındaki halkların huzur içinde yaşamalarına izin vermemektedirler. Bölgedeki yeraltı zenginlik kaynaklarının paylaşımı üzerinden aralıksız olarak sürdürülen savaşlar, milyonlarca insanın topraklarını terk etmesine, yüzbinleri bulan sayıda insanın yaşamını yitirmesine ve yaralanmasına sebep olagelmiştir.

Günümüzde “terörle mücadele” adı altında, özellikle Kürt, Filistin ve Ermeni uluslarına uygulanan zulüm ve soykırım politikaları bütün emperyalistlerin çeşitli şekillerde ortak politikası haline gelmiştir. Bölgede, gerçekleştirilen i̇şgallerin yanı sıra; dinsel, ulusal, kimlik eksenli çatışmaların geliştirilerek ve hatta sürekli canlı kılınarak; emperyalistleri ve onların bölgedeki egemen sistemlerini hedefleyen sınıf mücadelesinin gelişmesinin engellenmesine; halkların birbirlerine düşmanlıklarının geliştirilmesine zemin hazırlanmaktadır. 7 Ekim 2023 tarihinde Filistin ulusuna mensup 14 örgüt tarafından İsrail’in Filistin’i hapishaneye çeviren ablukasına karşı gerçekleştirilen direniş sonrasında, „Terör Örgütü Hamas’ın saldırılarına karşı kendini savunma” yalanıyla Filistin topraklarını işgal eden İsrail Siyonist devleti, Filistin ulusuna karşı bir soykırım gerçekleştirmektedir. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu yaklaşık Otuzbin insanın katledilmesi, yirmibeşbin civarında insanın yaralanması ve başlarına yıkılan binaların altından çıkmayı başaran iki milyona yakın insanın, yerleşim güvencesinden emin olmadıkları yerlere sürülmesi, soykırımdan başka bir şey değildir. Ve bu soykırım emperyalistlerin ve bölgedeki uşaklarının onayı ile gerçekleştirilmektedir.

Aynı şekilde Kürdistan’da (özellikle de Rojava’da) Kürt ulusuna karşı gerçekleştirilen saldırılar bundan çok farklı değildir. “NATO’nun en iyi partnerlerinden biri” olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kürdistan’da gerçekleştirdiği işgaller sonucunda Kürtleri yaşadıkları topraklardan sürerek demografik yapıyı değiştiren uygulamaları ve katliamlar, emperyalist devletler tarafından meşru görülmekte ve her türlü askeri destek sunulmaktadır. Gerici faşist paramiliter DAİŞ (İŞİD) örgütüne karşı başarılı direniş geliştiren ve yenilgiye uğratan Kürt ulusal demokratik direnişinin en önemli aktörlerinden olan YPJ üyesi Kürt kadınların, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından hedef alınmasının sebebi iyi kavranmalıdır. Mezopotamya topraklarında yeni bir yaşamın örgütlenmesinde ve Rojava demokratik devriminin gerçekleştirilmesi ve yaşatılmasında en önemli rolü oynayan Kürt kadınının dünyadaki devrimci demokratik kadın hareketine örnek teşkil etmesi, başta Türkiye Cumhuriyeti egemen sınıfları olmak üzere; bölgenin gerici faşist devletleri ve emperyalistler tarafından kabul edilebilir bir durum değildir. Bu nedenledir ki; bölgede görev yapan emperyalist ülkelerin istihbarat örgütlerinin verdiği bilgilerden de hareketle Rojava’daki Öncü Kürt kadınları suikastlerle katledilmektedir. Güçlü bir kadın hareketinin Kürdistan’da ve Orta Doğu’da gelişmesi bölgenin kaderini değiştirecektir. 

Mezopotamya ve Orta Doğu’da yaşanan savaşlardan, işgallerden etkilenen sadece Kürt ve Filistin Ulusları değil, aynı zamanda bölgede yaşayan Azeriler, Türkmenler, Araplar, Persler ve diğer halklar da bundan nasibini almaktadır. Dolayısıyla; bölgede yaşanan savaşların, katliam ve soykırımların son bulması için; tüm bölge halklarını küçük parçalar da tutuşturulan Newroz ateşini harlamaya ve bunun çevresinde birleşmeye götürecek bir örgütlülüğe ihtiyaç olduğu gün gibi açıktır. 2500-2600 yıl öncesinde Demirci Kawa öncülüğünde dönemin kralı zalim Dehak’a karşı başlatılan isyanda yakılan Nevroz ateşi, hiç sönmeden günümüze kadar yanmaya devam etti ve bundan sonra da yanmaya devam edecektir. Demirci Kawa’nın isyankar ruhu, bugün bilinçle birlikte yeni boyutlar alarak yaşamaya devam ediyor.

Newroz direniş ve zalimlerin saltanatını yıkma çağrısıdır. Günümüzde de, Newroz; Orta Doğu’nun zalim hükümdarlarına karşı, halkların birleşik mücadelesini geliştirme çağrısıdır. Devrimci isyankar ruhla Mezopotamya topraklarında günümüzün zalimlerine karşı Newroz ateşini harlayarak mücadele edenleri selamlıyoruz!

 Kahrosun Emperyalizm ve Her Türden Gericilik!

Biji Azadi,Bımri Koleti!

Yaşasın Newroz!

Bıji Newroz!

ADHK, ADKH, SYM

15 Mart 2024