Emperyalist haydutlar kendi çirkin emelleri için, dünyamızı adım adım bir üçüncü paylaşım savaşına doğru götürüyor. Bu haydutluk hiç kuşku yok ki, tüm dünya halkları için büyük bir felaket demektir. Yani milyonlarca yoksul emekçi insanın katledilmesi, yerleşim yerlerinin yerle bir edilerek viraneye çevrilmesi, açlığın, yoksulluğun, salgın hastalıkların yayılması, doğanın felç edilmesi demektir. Kısacası insanlık suçunun bilerek, isteyerek işlenmesi demektir. 

Bu suç, Amerikan emperyalizmi ve Batı emperyalizminin sopası durumundaki SİYONİST' ler aracılığıyla Gazze' den başlatılıp Suriye' de devam ettirilerek İran' a bombalar yağdırarak devam etmektedir. Yıllardır Orta Doğu'da sürdürülen hegemonya dalaşları böylece yeni bir boyut kazanmış oldu. Bu boyut, üçüncü emperyalist paylaşım savaşının kapılarını iyice aralamış gibi görünüyor. 

İran - " İsrail" savaşının birden çok nedeni var elbette. Ana başlık Orta Doğu pazarlarının yeniden paylaşımı iken, alt başlıkları bu coğrafyada emperyalistlerin emellerine uygun sınırların yeniden çizilmesi, ( tıpkı Libya, Irak, Suriye' de olduğu gibi), emperyalistlere koşulsuz biat eden bağımlı yönetimlerin oluşturulması gibi alt başlıklar sıralanabilir. Bütün bu konularda ciddi adımların atıldığını biliyoruz. Ancak, bu saldırıların ve halklara dönük katliamların bu coğrafyayla sınırlı kalmayacağı herkesçe bilinen bir gerçek.

Emperyalizmin yapısal krizleri " barış"çıl yollarla çözülemediği durumda siyasetin bir üst boyutu olan savaşların kaçınılmazlığı da ayrı bir gerçek. 2008 de başlayan finans krizinin bugüne kadar bölgesel ve vekalet savaşlarıyla aşılamamış olması kaçınılmaz olarak savaşın dünya savaşına dönüşme ihtimali giderek büyüyor demektir. Gelinen nokta tamda bu noktadır. Gelinen bu süreçte, İsrail Siyonistlerinin İran' a saldırısı haksız ve hukuksuz bir saldırı olduğunu açıkça ifade etmek gerekir. Saldırının esas amacının Orta Doğu'da ki pazarların paylaşımı, sınırların yeniden çizilmesi ve itaatkar yönetimlerin oluşturulmasıdır dedik,olan da budur.

Bu insanlık suçu ve suçluları karşısında tutum ne olmalıdır. Tam da şu anda İsrail halkı Siyonist iktidara karşı, İran halkı mollalara karşı örgütlenip isyan ederse ki etmelidir. İşte o zaman bu faşist iktidarlar böyle bir savaşı sürdürme imkanları olmayacaktır. Yani halkların, bu haksız savaşları, haklı iç savaşlara dönüştürerek iktidarı ele geçirmek tek doğru ve halkların çıkarına olan yol olacaktır. Gelinen aşamada sadece İsrail ve İran halkı değil, Bölge halklarının enternasyonal örgütlenme ve mücadele etme görev ve sorumluluğunun olduğunun altını çizmek gerekir. Halkların çıkarı tamamen bu mücadelenin yükseltilmesi ve Enternasyonal dayanışmasına bağlıdır.

"YA SAVAŞLAR DEVRİMLERE YOL AÇAR, YA DEVRİMLER SAVAŞLARI ÖNLER !"

AVUSTURYA DEMOKRATİK HAKLAR FEDERASYONU

16 Haziran 2025