1 Eylül 1939 tarihi Nazi Almanya`sının Polonya`yı işgal etmesiyle başlayan 20 yüzyılın en kanlı savaşı olan ve 60 milyon insanın ölümüne neden olan 2.Dünya Savaşının birinci günüdür. 1946 yılında sosyalist ülkeler tarafından Dünya Barış günü olarak ilan edildi. O günden bugüne kutlanmaktadır. 

Dünyanın her bir coğrafyasında, emperyalistler ve uşakları tarafından organize edilen, kışkırtılan ve desteklenen savaşlara tanık olmaktayız. Tamamıyla savaş sanayisinin palazlanmasına, rant uğruna pazarların yeniden paylaşılmasına, ülkelerin siyasal ve yönetsel yapılarına yön verilmesine hizmet eden bu savaşlar; işçilerin, emekçilerin, tüm ezenlerin çıkarına değil, tekelci kapitalist burjuvazinin çıkarlarına hizmet etmektedir. 2. Emperyalist paylaşım savaşının startı üzerinden 85 yıl geçmiştir. Bu süre içinde ilan edilmiş bir dünya savaşı olmamasına rağmen yaklaşık 50 milyon insan yaşamını yitirmiştir. Yakın zamanda Asya’da, Afrika’da ve Avrupa’da süren savaşlarda onbinlerce insan yaşamını yitirmiş, yüzbinleri bulan sayıda insan yaralanmış ve engelli duruma düşmüştür. 10 ayı aşkın bir süredir İsrail siyonistlerinin Filistin ulusuna karşı uyguladıkları soykırım, Avrupa ve Amerika emperyalist devletleri tarafından desteklenmekte, soykırımda kullanılan silahlar bu devletler tarafından İsrail siyonistlerine verilmektedir. Ukrayna’nın Rus emperyalizmi tarafından işgal edilmesinden bu yana; başta ABD olmak üzere; Avrupa Birliği ve NATO, Ukrayna’yı rakipleri Rusya’ya karşı savaştırmak için silahların her türünü verme yarışından geri durmamaktadırlar. 40 yıldır Kürt ulusal hareketine karşı Türk devleti tarafından yürütülen işgal, imha ve inkar savaşı yine bu devletler tarafından desteklenmiştir, desteklenmeye devam etmektedir. Tanık olduğumuz gibi; söz konusu savaşlar, işçi sınıfı, emekçiler ve ezilen halkların çıkarına değil, tersine bunların daha fazla sömürülmesi ve katledilmesi amaçlanmaktadır. İşçilerin ve emekçilerin yaşam koşulları daha fazla kötüleşmekte, savaşa harcanan bütçe açıklarının kapatılması için, her türlü tüketim maddesine zam yapılmakta, vergiler yükseltilmekte, başta sağlık olmak üzere; sosyal hizmetler kısılmakta veya gasp edilmektedir.

Yürütülen bu kirli savaşlarda kadınlara her türlü taciz, tecavüz ve şiddet uygulanmakta, çocuklar alınıp organ mafyasına satılmakta, kaybedilmektedir. Yeri-yurdu yakılıp yıkılan milyonlarca insan, ölümleri, eziyetleri göze alarak yaşamlarını idame edebilecek bölgelere göç etmektedir. Göç ettikleri ülkelerde de baskıya, hakarete ve ırkçı saldırılara uğramaktadırlar. Göçmenler bahane edilerek yürütülen kirli politikalarla faşist hareketlerin örgütlenmesinin zemini desteklenmekte, yerli ve göçmenleri karşı karşıya getirmektedirler. 

Kısaca kapitalist sistemin daha fazla Pazar, daha fazla rant uğruna yürüttükleri savaşlar, insanlara karşı gerçekleştirdikleri katliamlarla sınırlı kalmıyor, kullanılan kimyasal silahlar ve atom denemeleri sonucunda doğanın tahribatı gerçekleştirmekte, dünyayı yaşanmaz hale getirmektedirler.

Bu zulmün son bulmasını, dil, din, ırk ve cinsiyetine bakılmaksızın herkes için tam hak eşitliğinin ve adaletin herkes için sağlandığı, savaşların olmadığı, insanın insana zulmünün son bulduğu yaşanacak bir dünya istiyorsak; birlikte kapitalizme karşı mücadele edelim.  

- Kahrolsun Kapitalizm!

- Sınıfsız Sömürüsüz bir Dünyanın İnşaası İçin yaşasın Sosyalizm!

- Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü!

ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)

Ağustos 2024