Socialist Youth Movement (SYM) olarak, Siyonist işgal rejiminin Filistin ulusunun meşru direnişine destek veren uluslararası aktivistlere ve özellikle kadınlara yönelik sistematik şiddetini ve cinsel saldırılarını en güçlü biçimde kınıyor ve teşhir ediyoruz.

Zora temsilcisi Anna’nın, İsrail hapishanesinde maruz kaldığı alçakça tecavüz ve cinsel saldırı deneyimi, münferit bir olay değil; işgal rejiminin kadın bedenini bir savaş alanı olarak kullanma politikasının, direnişi kırma ve dayanışmayı sindirme amacının somut ve iğrenç bir göstergesidir.

Anna'nın deneyimi, Filistin zindanlarında her gün sistematik olarak uygulanan çok daha büyük bir vahşetin yalnızca bir örneğidir. Anna’nın cesaretle dillendirdiği; "Hapishanede cinsel saldırıya uğradım ve bu sistematik bir işkence metodu olarak kullanılıyor" sözleri, Filistin hapishanelerinin kadın tutuklular için birer cinsel şiddet ve taciz mekanına dönüştürüldüğünün uluslararası kanıtıdır. 

Bu cinsel şiddet ve işkence politikası; Filistin ulusuna karşı on yıllardır yürütülen toplu katliamlar, yerinden etme, zorla demografik değişim, mülksüzleştirme, sivil altyapıların bombalanması ve uluslararası hukuku hiçe sayan sayısız savaş suçu zincirinin sadece bir halkasıdır. Bu sistematik şiddet, savaş ve işgal koşullarında kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+ bireyler başta olmak üzere dezavantajlı grupların özel olarak hedef alındığı ve ağır saldırılara maruz bırakıldığı gerçeğini gözler önüne sermektedir.

Biz, SYM olarak, Anna’nın yaşadıklarını, işgalci siyonist rejimin kadın direnişini kırmak ve bir ulusu sindirmek için devreye soktuğu erkek-egemen cinsel şiddet politikalarının bir tezahürü olarak görüyor; mücadele beyanını, Filistin ulusal kurtuluş mücadelesi ile enternasyonalist anti-emperyalist kadın mücadelesinin tarihsel hattında sahipleniyoruz.

İşgal rejiminin, cinsel şiddeti bir baskı aracı olarak kullanması, uluslararası savaş hukuku ve insanlık değerleri açısından en ağır suçlardan biridir. Bu vahşet, Filistin ulusunun direniş azmini asla kıramayacak, aksine dünya gençliğinin enternasyonal dayanışmasını daha da güçlendirecektir.

Socialist Youth Movement (SYM) olarak talep ediyoruz:

Filistin topraklarındaki siyonist işgal ve sömürüye acilen son verilmeli, işgalci güçler derhal geri çekilmelidir.

Tüm Filistinli tutuklulara yönelik işkence, taciz, tecavüz ve her türlü insanlık dışı muamele derhal son bulmalıdır.

İşgal ve savaş süreçlerinde özel olarak hedef alınan kadın, çocuk ve LGBTİ+ bireylere yönelik tüm özel saldırı biçimleri durdurulmalıdır.

Bu insanlık suçlarını işleyenler yargılanmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Filistinli kadınların bedeni savaş alanı değildir!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

Socialist Youth Movement (SYM)

Fotoğraflar