Geçtiğimiz yılın Kasım ayında  Almanya'nın Postdam şehrinde bir otelde ırkçı parti AfD'nin, diğer ırkçı organizasyonların ve kişilerin bir araya gelmesiyle ortak toplantı gerçekleşmişti. Yapılan toplantının deşifre olmasıyla ırkçılığın bilinmeyen yanı bilinir olmuştu: Alman olmayan kişilerin, Alman vatandaşı olsalar dahi, Almanya'dan topluca sürgün edilmesi!

Bu toplantının yankıları, Alman toplumunda Alman demokrasisinin tehlikeye girmesi, çok kültürlü topluma saldırı, faşizmin yükselişinden duyulan endişe vb. motivasyonlar şeklindeydi.

Bu ve diğer doğru nedenlerle Almanya'nın bir çok şehrinde faşizme, ırkçılığa, sağcılığa karşı eylem yapıldı ve yapılıyor. 

Ayrıca AfD karşıtı protestolara da dönüşen eylemlerin Düsseldorf ayağı 27 Ocak Cumartesi günü Merkez Tren İstasyonu'ndan itibaren bir kilometreyi aşan yürüyüş kolunun oluşmasıyla başladı ve eylem Ren Nehri'nin kıyısındaki meydana varılmasıyla devam etti. Meydanda yüz bin civarında katılımcı vardı. Meydanda kurulan sahnede bazı müzik grupları sahne alırken hükümetten, sendikalardan ve diğer toplumsal kurumlardan temsilciler konuşmalar yaptılar. 

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin başkenti ve emperyalizmin önemli finansal merkezlerinden biri olan Düsseldorf'taki eylemde Anti-faşist gençlik, spor kulüpleri ve LGBTİ+ gibi yapıların varlığı politik ve toplumsal çeşitlilik oluşturuyordu. Ayrıca flamalarıyla katılan ADHK, ATİK, TİP gibi Kuzey Kürdistan - Türkiye'li örgütlerin yanısıra DİDF ve MLPD gibi örgütler de pankartlarıyla katıldılar.