15 Mayıs sabahı erken saatlerde Alman polisi  “Duisburg Filistin Dayanışması” adıyla faaliyet yürüten bir kuruma, Türk polisinin şafak operasyonlarına hatırlatan bir ev baskınları düzenledi.

Duisburg’taki bu bu dayanışma grubuna yönelik NRW eyalet İçişleri Bakanı CDU’lu Herbert Reul’un imzasını taşıyan yasaklama kararının ardından polis dört farklı adreste ev baskınları düzenleyerek öğle vaktine kadar süren aramalar gerçekleştirdi. Aralarında dayanışma grubu sözcülerinden Leon Wystrychowski'ninkinin  de bulunduğu dört kişinin evlerindeki bir çok eşyaya ve bir miktar nakite polis tarafından el konuldu. Polis bilgisayar, megafon gibi teknik aletlerin yanısıra pankart, döviz, flama, bayrak vb. benzer materyallere el koydu. İsrail'in, Filistinlilerin yaşadığı topraklarda işgalci olduğuna dair fikirlerin arttığı, İsrail’in meşruiyetin Alman toplumu içinde dahi sorgulanır hale geldiği bir zamanda demokratik kurumlara yapılan devlet baskısı ve saldırısı artıyor. İsrail devletinin savaş suçları işlediğine dair  inancın pekiştiği bir zamanda Filistin gerçeğinin duyulması batılı emperyalistlerin hoşuna gitmiyor. 7 Ekim sonrası başlayan siyonist devletin saldırı, işgal ve vahşet eylemleri sonrası dünyanın birçok yerinde Filistin için inisiyatifler ortaya çıktı. Bunlardan biri olarak kurulan Duisburg dayanışması Filistin gerçeklerini kitlelere taşıma konusunda aktifti. NRW İçişleri basına yaptığı açıklamalarda ve manipülasyon çalışmalarında bunu zaten itiraf ediyor. “Demokrasimiz bugün onlara haddini bildirmiştir”, “kırmızı çizginin aşıldığını…”  ve benzeri ifadelerle… Siyonist vahşet büyüdükçe İsrail gericiliğinin ittifakı ve koruyucusu batı emperyalizmi de demokrasi ve barış güçlerine saldırılarını arttırıyor. Konuşulması gereken çocuk ölümleri, yerle bir edilen mahalleler, göç ettirilen yüz binlerdir ve tabii bundan da ibaret değildir. Çünkü 1948 yılından bugüne Filistin halkına yaşatılan siyonist devlet zulmü var ve bu aslında zamana yayılmış soykırımdır. Filistin dayanışma eylemlerini suç haline getirmek için Alman hükümeti medyayı da seferber etmiş durumda. Medya Filistin dayanışmacılarını anti semitist gösteriyor ve nazizme aynı kefeye koyma gayretinde.

Duisburg Filistin dayanışmacılarının tüm sosyal medya hesaplarının ve web sitelerinin kapatılması hep bu buna yönelik faaliyetler olarak görünüyor. İçişlerinin Duisburg özelinde aldığı karar ve Anayasayı koruma teşkilatının(Alman istihbaratı) faaliyetleri Filistin halkıyla dayanışma içinde olanlara karşı devlet saldırılarının artacağının işaret fişeğidir.

Emperyalist haydutların İsrail ile suç ortaklığını teşhir etmek ve demokrasi mücadelesini yükseltmek, emperyalizmin savaş çığırtkanlığına karşı durmak bugünün elzem bir görevi olarak devrimci demokratik kurumların önünde duruyor. Bugün Duisburg kent meydanında(Forum önü) ve sonraki günlerde gerçekleşecek eylemler bu sebeple önemli bir noktada duruyor. 

17 Mayıs 2024