Kaypakkaya geleneğine gönül ve emek katmış Münür Aktan yoldaş Almanya Kusel’ de kaldığı iltica kampında geçirdiği kalp krizi sonucu kurtarılamayarak maalesef yaşamını yitirdi. Yaklaşık bir buçuk yıl önce ülkesini terk etmek zorunda kalan insanlardan biri olarak Almanya’ya gelip siyasi sığınma talebinde bulunan Münür Aktan yoldaş, burada adeta toplama kamplarını andıran ve mülteciler için yıllarca belirsizlik içinde bekletilerek, yaşamı onlar için psikolojik işkenceye çeviren kamp koşullarına güzel yüreği yenik düştü. Çünkü sürgün, yalnızca bir coğrafi değişiklik değil, aynı zamanda yüreğin köklerinden koparılmasıdır. Bu yönüyle sürgün yaşamın bir yanı yeni umutlarla yaşama tutunmak iken, bir yanı toprağından çıkarılan bir ağacın kuruyan kökleri gibidir. Münür Aktan yoldaş bu çelişkinin içinde kendisi gibi emperyalist kapitalist sistemin sömürü baskı ve savaş politikaları sonucu çeşitli ülkelerden yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalan yada bırakılan binlerce mültecinin yaşadığı ağır sorunların yüküyle yaşama tutunmaya çalışıyordu. Bu koşular içerisinde girdiği tüm ilişkilerde, dostluklarda çevresine hep umut, güven ve güzellikler aşıladı. O’ örgütlü devrimci yaşamdan kopmasına rağmen, taşıdığı devrimci değerleri en sade , en mütevazi ve en temiz biçimde kişiliğiyle bütünleştirerek korumaya ve çevresiyle bu ilkeler üzerinden bağlar kurmayı yaşam biçimi haline getiren örnek bir kişilikti. 

Kaypakkaya geleneğiyle öğrencilik yıllarında tanışan Münür yoldaş Akdeniz üniversitesinde Fizik bölümü son sınıfını okurken devrimci faaliyet ve eylemlerinden kaynaklı üniversiteyle ilişkisi kesildi. Daha sonra İstanbul üniversitesinde yeniden kayıt yaptırarak bu bölümden mezun oldu. 

Münür yoldaş, emekçi kişiliği, fedakâr çalışma tarzı, mütevazılığı ve bilgi birikimiyle örgütlü olduğu dönemlerde de mücadeleyi sahiplenici ve kavrayışı doğrultusunda çevresine, yoldaşlarına, mücadeleye olan duyarlılığı, sosyal kişiliği ve devrimci hassasiyeti ile emek katan bir yoldaş olarak örnek oldu.

O, aynı şekilde, örgütsüz olduğu dönemlerde de, aldığı devrimci değerlere bağlı kalarak, yaşamını dürüstlükle, çevresine saygıyla ve insanlara umutla adadı. Kalp kriziyle aramızdan ayrıldığında, sadece bir beden değil; değerli bir vicdanı, suskun ama direngen bir sesi de yitirdik. Onun ardından geriye, konuşulmamış sözcükler, tutulmamış eller ve özgürlük uğruna ödenmiş sessiz bir bedel kaldı. Sürgün yollarında düşen her kalp gibi, onunki de tarihin utancına değil, insanlığın onuruna yazıldı.

Münür yoldaşın cenazesi 6 Ekim günü Almanya Kusel hastanesinden alınarak ailesinin yaşadığı Adana’da toprağa verilecek. 

Münür yoldaşın başta ailesine, sevenlerine ve yoldaşlarına başsağlığı diliyor, O’nun devrimci ideallerini ve anılarını sosyalizm mücadelemizde yaşatacağız. 

ADHK 

4 Ekim 2025